Anksiyete Döngüsü

Anksiyete Döngüsü

Anksiyete diğer bir deyişle Kaygı Bozukluğu, sosyal medyada çoğu zaman kahkaha attığımız içeriklerin başrolüdür. Tozpembe gösterilen anksiyeteyi gelin yakından tanıyalım.

Öncelikle tüm anksiyete bozuklukları aynı değildir, pek çok yüzü vardır fakat temelinde var olan duygu: kaygıdır. Kaygı ise uzun süren, korku ile tetiklenen karmaşık bir durumdur ve her zaman geleceğe yöneliktir. Bu nedenle aşırı ve nedensiz endişelenme ve kaygılanma, olumsuz düşüncelere karşı koyamama şeklinde tanımlanabilir.

Anksiyetenin türleri nelerdir?

  • Panik Bozukluğu
  • Sosyal Anksiyete Bozukluğu
  • Agorafobi
  • Yaygın Anksiyete Bozukluğu
  • Özgül Fobiler 

Herkes zaman zaman pek çok olası nedenden ötürü kaygılı olduğunu hissetmiştir (bir sınava girerken, sunum yaparken, bir kişiyle tanışırken, siparişini verirken). Bu normal bir durumdur fakat kaygı çok şiddetliyse, çok sık yaşanılıyorsa ve kontrol etmekte zorlanılıyorsabu durum normal olmayabilir. Kişi, kendisinikaygılı hissettiği zaman vücudunda olan değişiklikler:

  • Kalp Atış Hızının Artması
  • Hızlı Nefes Alma/ Nefes Darlığı
  • Terleme
  • Titreme
  • Ağız Kuruluğu
  • Gergin Kaslar
  • Bulantı 
  • Göğüs Ağrısı ya da Basıncı
  • Kollarda ve Bacaklarda Karıncalanma

şeklinde sıralanabilir. Tüm bunlar kaygının fiziksel semptomlarıdır. Peki, sadece fiziksel olarak mı etkileniriz? Tabii ki, hayır. Bilişsel, davranışsal ve duygusal olarak da semptomları vardır. Tüm bu semptomlar, "Anksiyete nasıl anlaşılır?" sorusunun cevaplarından sadece biridir. Eğer kaygınız ileri düzeydeyse ve anksiyeteniz olduğunu düşünüyorsanız bir psikologtan veya psikiyatristten yardım almalısınız. Aksi takdirde kendi kendinize teşhis koymanız, eğer varsa, anksiyetenizin uzun vadede bir döngüye dönüşmesine neden olacaktır. 

Anksiyeteyle kendimiz başa çıkabilir miyiz?

Kendimizi endişeli hissettiğimiz zamanlarda kafamızın içi olumsuz düşüncelerle dolar. Bu düşüncelere kendimize bazı sorular sorarak karşı koyabiliriz:

  • Varsayımlarda mı bulunuyorum?
  • Başka olası sonuçları var mı?
  • Başka bir bakış açısı var mı?
  • Bu endişeyi doğrulayan bir kanıt var mı?
  • Bu endişe benim kontrolümde mi yoksa dışında mı?
  • Endişeyi yaşayan bir arkadaşım olsaydı ona ne tavsiye ederdim?

Bu sorulara cevaplar aramak, bulduğumuz cevapları not almak sizi rahatlatabilirken kaygınızı kontrol altına almada yardımcı olabilmektedir.

Başa çıkmanın diğer yolları:

  • Duygularınız hakkında konuşmak, onları kontrol etmenin en güçlü yollarından biridir. Ebeveyn, arkadaş, öğretmen veya danışman gibi güvendiğiniz bir kişiye endişelerinizi anlatın.
  • Aktif olarak enerjinizi atın. Spor yapın, bisiklete binin, dans edin, yüzün, yürüyüşe çıkın veya yorulana kadar koşun.
  • En sevdiğiniz müziği dinlemek sizi endişelendiren şeylerden uzaklaşmanızı sağlayabilir. Dikkatinizi şarkıdaki enstrümanlara, sözlere ve seslere odaklayın.
  • Sizi endişenizden uzaklaştırabileceğini düşündüğünüz herhangi bir hobi edinin.
  • Endişeli hissettiğinizde vücudunuzdaki hissin savaş ya da kaç tepkisi olduğunu hatırlayın. Tehlikeli olmadığını ve bu duyguyla daha önce başa çıktığınızı kendinize hatırlatın.

 

Düşünün:

  • Neden bu konuda stresliyim?
  • Korkularımın gerçekten gerçekleşme olasılığı nedir?
  • Bunun yerine iyimser olmak için herhangi bir neden var mı?
  • Arkadaşlarım bu konuda ne düşünür/ ne yapardı?
  • Bu gerçekten geleceğimi etkileyecek kadar önemli mi?

Bu sorulara cevap aramak sizin daha iyi hissetmenizi sağlar.

Psikoterapi aldıysanız ya da çevrenizde alan kişiler varsa ve onları gözlemleme şansınız olduysa bu yolun ne kadar yorucu, zorlu ve uzun olabileceğine şahit olmuşsunuzdur. Terapi sürecinden geçmiş biri olarak söyleyebilirim ki hayatımda bu kadar çaresiz hissettiğim aynı zamanda her şeyi başarabileceğime inandığım bir süreç daha olmamıştır. Gerçekten karmaşık ve bir o kadar da zor bir zaman dilimi. Psikoloğumun bana ne yapacağımı bilmediğim, kendimi kontrol edemediğim anlarda kontrolü elime almamda bazı yardımcı teknikler söylemişti. Sizlerle bu teknikleri paylaşmak istiyorum:

Anksiyete atağı sırasında kendinizle konuşun:"Bir anksiyete krizi geçiriyorum ve her şey yoluna girecek. Bunu daha önce de atlattım ve yine atlatabilirim. Duygularımla başa çıkabilecek kadar güçlüyüm ve anksiyete atağı uzun sürmeyecek." Sakinleştiğinizi hissedene kadar bu olumlu ifadeleri tekrarlayın.

Farkındalık sarılması: Bir arkadaşınızdan, aile üyesinden ya da partnerinizden size sarılmasını isteyin. Birlikte 3 sağlıklı nefes alın.

Anksiyetenin temelinde yer alan korku ve kaygı birlikte çalışır. Eğer endişeliysekkorku, altta yatan ve kaygıyı harekete geçiren psikolojik durumdur. Bu olay kontrolümüz dışında gerçekleşir ve bu durumu yaşamamızın pek çok nedeni olabilir ama nedeni ne olursa olsun bu sizin suçunuz değildir. Kaygıdan bunalmış hissedebilirsiniz, bu çok doğaldır. "Ne yaparsam yapayım kaygımdan kurtulamıyorum."diye de düşünebilirsiniz, bu da çok doğaldır. Günlük yaşantımızdaki birçok rutinimizi devam ettiremeyecek durumu da gelebiliriz fakat unutmayın, bu bir süreç ve hep böyle devam etmeyecek. Yani anksiyete gülüp geçtiğimiz içerikler gibi tozpembe değildir; tedavi edilmesi gereken ve günümüzde ciddi sayılara ulaşmış bir psikolojik rahatsızlıktır.

Kendinize, sizin için çok kıymetli olan bir kişiye davranır gibi davranmayı unutmayın.

Gulcin

onal.gulciin.33@gmail.com
İzmir Demokrasi Üniversitesi


Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?

TEMA AYARLARI