Editör: Sude Genç
Bağımlılık; kişinin fiziksel, ruhsal ve sosyal sorunlar açmasına rağmen maddeye ya da davranışı gerçekleştirmeye devam etmesi, bırakma çabalarının karşılıksız kalmasıdır.
Günümüzde sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılıklarıyla beraber kişiler teknolojiye, kumara, pornografiye, hatta alışverişe, müziğe kafeine de bağımlılık geliştirebilmektedirler. Bağımlılık kavramı geçmişte sadece belirli maddeler için kullanılırken günümüz dünyasında insanlar çeşitli nedenlerden ötürü birçok maddeye ya da davranışa bağımlılık gösterebilmektedirler. Bağımlılık çeşitlerini psikolojik ve fizyolojik bağımlılık olarak ikiye ayırabiliriz:
1. Psikolojik Bağımlılık: Psikolojik bağımlılıkta kişi, bağımlı olmadan hayatını devam ettiremeyeceğine dair içsel bir inanç geliştirir ve sahip olduğu psikolojik gücü yavaş yavaş tüketir. Maddeden ya da davranıştan uzak durduğu zaman kendini hayatın zorluklarına karşı güçsüz ve zayıf hisseder.
2. Fizyolojik Bağımlılık: Fiziksel bağımlılık, maddenin ya da davranışın beyin ödül sisteminde oluşturduğu etki neticesinde gelişen fizyolojik bir süreçtir. Özellikle beyindeki dopamin hormonunun yüksek miktarda salgılanması, hem dopamini algılayan reseptörleri kapatır hem de normal şartlarda salgılanan dopamin hormonunu azaltır. Dopamin ve diğer beyin kimyasallarındaki dengesizliklerden ötürü, kişi bağımlılıktan uzak kaldığında yoksunluk semptomları yaşamaya başlar.
Bağımlılıkta Yoksunluk Belirtileri, Semptomları Nedir?
Bağımlı kişiler kullandıkları maddeye ya da bulundukları davranışa adaptasyon geçirirler. İçlerindeki ufak boşluğu bağımlılık ile doldurmak isterken boşluklarını bağımlılıkla giderek büyütmeye ve bağımlılık çıkarıldığında hissettiği boşluğun acısıyla yoksunluk sendromu yaşamaya başlarlar. Yoksunluk belirtilerinin ne kadar süreceği bağımlılığın türüne ve bağımlılık şiddetine bağlı olarak değişir.
Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?