Madde Bağımlılığı Belirtileri ve Alınacak Önlemler

Madde Bağımlılığı Belirtileri ve Alınacak Önlemler

Editör: Aleyna Zavrak

Madde bağımlılığı günümüzde en sık duyduğumuz kelimelerden bir tanesidir. 9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü’ne özel bizde; madde bağımlılığı nedir, ölçütleri nelerdir? Madde bağımlılığı geliştirdiğimizi nasıl anlarız? Koruyucu ve önleyici olarak  hem aileler olarak hem bireysel olarak neler yapabiliriz? Bunları konuşalım istiyoruz. Madde bağımlılığı vücuda girdiğinde davranışsal, ruhsal ve beden üzerinde değişikliklere neden olan, bağımlılık yapabilen kimyasal maddelere bağımlılık yapıcı maddeler denir(1). Tabiki davranışsal anlamda da birtakım bağımlılıklardan söz edebiliriz. Alışveriş bağımlılığı, telefon bağımlılığı bunlara örnektir fakat bu yazıda asıl konumuz madde bağımlılığı üzerinedir. Bu maddeler tıp kaynaklarında psikoaktif madde olarak geçmektedir. Madde kullanımı başladığı zaman beynin limbik sistemi bundan etkilenir (Limbik sistem hayatta kalma, ödül mekanizması, anı biriktirme, öğrenme gibi pek çok hayati olayı kontrol eder). Madde alındıktan sonra ödül sisteminde meydana gelen ani ve yüksek düzeydeki dopamin salınımı, madde kullanımını pekiştirerek ödül beklentisi ile madde kullanımından önce gelen uyaran arasında koşullu bir bağlantı oluşmasını sağlar (2). Bozulan dopamin dengesi ile beraber maddenin etkisi azalır ve direnç artar. Böylece giderek vücut daha fazla madde gereksinimi duyar ve kısır döngü başlamış olur.

Peki madde bağımlılığı belirtileri nelerdir? Amerikan Psikiyatri Birliğinin (APA) 4 belirlediği DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’na göre madde kullanım bozukluğunun 10 maddelik ölçütlerinden en az ikisinin 12 ay içerisinde karşılanması durumunda ortaya çıkan bir madde kullanım örüntüsünden bahsedebiliriz.

Çoğu kez istendiğinden daha büyük ölçüde ya da daha uzun süreli olarak madde alınır. 

Madde kullanmayı bırakmak, denetim altında tutmak için sürekli bir istek ya da sonuç vermeyen çabalar vardır.

Madde elde etmek, madde kullanmak ya da yarattığı etkilerden kurtulmak için gerekli etkinliklere çok zaman ayrılır.

Madde kullanmak için çok büyük bir istek duyma ya da kendini zorlanmış hissetme durumu söz konusudur.

İşte, okulda ya da evdeki konumunun gereği olan başlıca yükümlülüklerini yerine getirememesi ile sonuçlanan, yineleyici madde kullanımı vardır.

Madde etkilerinin neden olduğu yineleyici, toplumsal ya da kişiler arası sorunlar olmasına karşın madde kullanımını sürdürme durumu söz konusudur.

Madde kullanımından ötürü önemli birtakım toplumsal, işle ilgili faaliyetlerin, eğlenme-dinlenme etkinliklerinin bırakılması ya da azaltılması söz konusudur.

Maddenin tekrar eden bedensel ya da ruhsal bir sorunu olduğu bilgisine karşın madde kullanımı sürdürülür. 

Aşağıdakilerden biriyle tanımlanabilecek bir dayanıklılık (tolerans) gelişmiş olması söz konusudur:

A. Sarhoşluk ya da istenen etkiyi sağlamak için belirgin olarak artan ölçülerde madde kullanma gereksinimi

B. Aynı ölçüde madde kullanımının sürdürülmesine karşın, belirgin olarak daha az etki sağlanması.

Aşağıdakilerden biriyle tanımlandığı üzere, yoksunluk gelişmiş olması: 

A. Maddeye özgü yoksunluk sendromu 

B. Yoksunluk belirtilerinden kurtulmak ya da kaçınmak için madde (veya yakından ilişkili bir madde) alma. 

Madde bağımlılığı tüm toplumlar için ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’ye bakacak olursak özellikle genç nüfusun ağırlıkta olduğu bir ülkedir. Genç nüfusun fazla olması ile birlikte Türkiye'de madde kullanımının artmasını engellemek için çaba sarf edilmektedir (Süngü, 2014: 42). Bağımlılık yapıcı maddelere bağlanma yaşı daha çok ergenlik ve erişkinlik dönemleridir(3). Bu bakımdan madde bağımlılığı yapan sigara, alkol, esrar ve türevleri, halüsinojenler, uçucu maddeler (Tiner, Benzen vb.), mss’ni baskılayanlar gibi pek çok madde türevleri bulunmaktadır. Bu bağımlılıkla mücadelenin en etkili yolu tabii ki öncelikli olarak koruyucu ve önleyici faktörlerdir. Ergenlik döneminde oluşan bazı risk faktörlerini anlamak ve ergenlerin ilişki şemalarında kişilerle sağlıklı ilişkiler kurmasını desteklemek bu anlamda önemlidir.

Madde Bağımlılığında Önleyici ve Koruyucu Faktörler Nelerdir?

  1. Çocuğun çevreyle pozitif ve güçlü bağlar kurması (aile,okul,arkadaşlar vb.) ve desteklenmesi
  2. Sağlıklı iletişim kuran ve tutarlı ebeveynlere sahip olması
  3. Aile içi kuralların herkes tarafından belirlenip yine herkes tarafından uygulanması
  4. Bireyin üretkenliğini ve işlevselliğini desteklemek
  5. Çocuk ile gençlere maddelerin zararlı etkileri ve bağımlılık konusunda yaşlarına uygun doğru bilgilendirmeler yapmak
  6. Ebeveynlerin çocuğun arkadaş olduğu kişilerden, sosyalleştiği ortamlardan haberdar olması

Ayrıca ebeveynlerinde okul, sivil toplum kuruluşları, kulüpler gibi kuruluşlarla temas halinde olması oldukça önemlidir. Bu konuda risk faktörlerine bakacak olursak madde bağımlılığına zemin hazırlayan koşullar arasında önleyici ve koruyucu faktörlerin olmaması ile beraber; Psikolojik sorunları olan ya da bağımlılık geçmişi olan ailelerde çocuklar daha fazla risk altındadır.

  1. Tutarsız ebeveyn tutumları ile beraber aile içi iletişimin zayıf olması
  2. Aile sistemi içerisindeki kuralların net, açık, anlaşılır olmaması veya tutarsızlıklar içermesi

Biyolojik ve çevresel faktörler

  1. Sınıf içerisinde, okulda, toplumda antisosyal davranışlar göstermesi
  2. Bireyin sosyalleştiği ortamlarda madde kullanılması ya da buna eğilimli olması
  3. Ebeveyn-çocuk ilişkisinin güvensiz olması ve anne-baba tutumu (aşırı ilgisiz,baskıcı vb.) bkz.anne-baba tutumları örnek olarak gösterilebilir.

Unutmayın ki madde bağımlılığı tedavisi zor ve uzun bir yoldur. Koruyucu ve önleyici faktörleri anlamak ve bağımlılık başlamadan risk faktörlerini iyi analiz etmek bu konuda daha önceliklidir. Bu yüzden yazımızda da risk faktörlerinden ve koruyucu-önleyici olarak neler yapılabileceğinden bahsetmek istedik.

Kaynakça

1-Yeşilay, “Madde bağımlılığı nedir?”, Erişim:21 Ocak 2025. https://www.yesilay.org.tr

2-Bozkurt M. Madde Kullanım Bozukluklarında Tedavinin Nörobilimsel Temelleri. Arch Neuropsychiatry 2022; 59: (Ek 1): 75−80.

3-Aslan, A. (2019). Madde Bağımlılığına Karşı Toplumsal Bilinç Oluşmasında Annelerin Rolü: MANNE Projesi. Namık Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Dergisi, 1(1), 12-18.

4- Amerikan Psikiyatri Birliği, (2014). Ruhsal bozuklukların tanısal ve sayımsal el kitabı (DSM-5), Tanı ölçütleri el kitabı. (Çev: Köroğlu,E.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği. (Özgün çalışma 2013). Boylam Psikiyatri

5-Bağımlılık ile Mücadele Rehberi-T.C Sağlık Bakanlığı

Fulya

fulyairemmm@gmail.com
Hacettepe Üniversitesi


Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?

Bunları da beğenebilirsin.

TEMA AYARLARI