Bağımlılık ve Türleri

Bağımlılık ve TürleriKardelen Bağımlılık10 Şubat 2025393 Görüntülenme Okuma Süresi: 3 dk.

Bağımlılık ve Türleri

Bağımlılık kavramı geçmişte sadece belirli maddeler için kullanılırken günümüz dünyasında insanlar çeşitli nedenlerden ötürü birçok maddeye ya da davranışa bağımlılık gösterebilmektedirler.

Bağımlılık nedir?

Bağımlılık; kişinin fiziksel, ruhsal ve sosyal sorunlar açmasına rağmen maddeye ya da davranışı gerçekleştirmeye devam etmesi, bırakma çabalarının karşılıksız kalmasıdır. Günümüzde sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılıklarıyla beraber kişiler teknolojiye, kumara, pornografiye, hatta alışverişe, müziğe kafeine de bağımlılık geliştirebilmektedirler. Bağımlılık çeşitlerini psikolojik ve fizyolojik bağımlılık olarak ikiye ayırabiliriz:

1. Psikolojik Bağımlılık

Psikolojik bağımlılıkta kişi, bağımlı olmadan hayatını devam edemeyeceğine dair içsel bir inanç geliştirir ve sahip olduğu psikolojik gücü yavaş yavaş tüketir. Maddeden ya da davranıştan uzak durduğu zaman kendini hayatın zorluklarına karşı güçsüz ve zayıf hisseder. 

Ardından yoksunluğun psikolojik belirtileri görülebilir. Birey sıklıkla asabiyet, gerginlik, hüzün, odaklanma sorunları ve herhangi bir şeyden zevk almakta zorlanma gibi durumlardan yakınmaya başlar. Aslında bunların yoksunluktan kaynaklandığını çoğu zaman fark etmeyebilir.

2. Fizyolojik Bağımlılık

Fiziksel bağımlılık, maddenin ya da davranışın beyin ödül sisteminde oluşturduğu etki neticesinde gelişen fizyolojik bir süreçtir. Özellikle beyindeki dopamin hormonunun yüksek miktarda salgılanması, hem dopamini algılayan reseptörleri kapatır hem de normal şartlarda salgılanan dopamin hormonunu azaltır. Dopamin ve diğer beyin kimyasallarındaki dengesizliklerden ötürü, kişi bağımlılıktan uzak kaldığında yoksunluk semptomları yaşamaya başlar. Yoksunluğun fiziksel belirtileri; mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, yorgunluk ve enerji düşüklüğü, uyku problemleri ile iştah değişiklikleri şeklinde görülebilir.

Mesela, birey sigara içmesine karşı bir savunma mekanizması geliştirerek sigara içmeyi sürdürür (‘Sigara içmezsem odaklanamam’’). Buna psikolojik bağımlılık denir. Sigarayı bıraktığında ise bireyin vücudunda ortaya çıkan tepkilere fizyolojik bağımlılık denilir. Birey, yoksunluk sendromları sırasında bağımlılık etkenine geri dönmezse, bağımlılıkla mücadelenin en büyük aşaması olan ilk aşamayı başarıyla atlatmış sayılabilir. 

Birey, mutsuz ve isteksiz hissettiğinde dopamin salgılamak için tekrar bağımlılık etkenine yönelebilir; çünkü o umutsuzluk içinde kendini iyi hissettiren tek şeyin o olduğuna inanır. Bağımlılığa direnç gösterirse, geri dönmezse davranışlarında huzursuzluk görülebilir; ancak bu huzursuzluk geçicidir. Hem bireyin hem de çevresinin bu süreçte ortaya çıkan davranışlara anlayış göstermesi, hazzı bağımlılık etkeninde aramaması gerekir.

Özetle, bağımlı kişiler kullandıkları maddeye ya da bulundukları davranışa adaptasyon geçirirler. İçlerindeki ufak boşluğu bağımlılık ile doldurmak isterken boşluklarını bağımlılıkla giderek büyütmeye ve bağımlılık çıkarıldığında hissettiği boşluğun acısıyla yoksunluk sendromu yaşamaya başlarlar. Yoksunluk belirtilerinin ne kadar süreceği bağımlılığın türüne ve bağımlılık şiddetinin düzeyine göre değişir. 

Bağımlılık tedavi edilebilir bir davranış bozukluğudur. Bağımlı birey hem kendine hem de çevresine psikolojik ve maddi zararlar verebilir. Yoksunluk belirtileri zamanla geçer ve bu süreç aşıldığında kişi, hayatı doğal akışı içinde yaşayarak gerçek dopamini hissetmeye başlar.

Yorumlar

(Yorumları Gizle)

Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?

Bir Yorum Bırakın

Takip edin
Kayıt ol /Giriş yap Sidebar Arama Popüler
Loading

Signing-in 3 seconds...

Signing-up 3 seconds...