1938 yılında, Mersin’in Silifke ilçesinin Mukaddem Mahallesi’nde, yoksul bir ailenin on birinci çocuğu ve öz annesinin altıncı çocuğu olarak dünyaya gelen Doğan Cüceloğlu; Türk psikolog, akademisyen ve yazardır. Annesi Zehra Hanım, babası Sami Bey’dir. Henüz on yaşında iken annesini kaybetmiştir. Yaşadığı şokun etkisiyle annesinin vefatının ne anlama geldiğini anlayamadığını ve yaşadığı bazı olayları bir röportajında anlatmıştır. Bir gün evde bir şeyler yaparken babasının kendisine, “Ne yapıyorsun sen?” şeklindeki çıkışından sonra, annesinin yokluğunu şu sözleri düşünerek fark ettiğini söylemiştir: “Annen yok, kimsen yok.” Bir gün sapanla bir serçeye taş atarken üvey annesi ona, “Yavrum, canın büyüğü küçüğü olur mu? Allah her birine bir can vermiş. Atma yavrum, günah.” demiştir. Bu konuşma da Doğan Cüceloğlu’nun etkilendiği bir diğer olaydır.
Sonbahar döneminde, o yıllarda yaygın bir hastalık olan sıtma hastalığına yakalanmıştır. Yaşadığı çevredeki İğneci İsmail adında birinin iğneyi damardaki sinire yapması üzerine ayağı gün geçtikçe büzülmeye başlamış ve bir yıl okuldan uzak kalmıştır. Üvey annesinin geleneksel metotlarla uyguladığı tedavi üzerine ayağı iyileşmiş fakat o ayağı diğerine göre iki buçuk santimetre kısa kalmıştır. Ayağı iyileşip tekrar yürümeye başlayınca da okula kaldığı yerden devam etmiştir. Eğitim dönemine başladığında yeni mezun öğretmeni Muazzez Aktolga’nın kendisine olan sevgisini, şefkatini fark edince uzaklaştığı okula tekrardan bağlanmaya başlayan Cüceloğlu, ortaokulu da Silifke ilçesinde bitirdikten sonra diplomasını alıp babasının yanına gitmiştir. Babası, Cüceloğlu’na şimdi ne yapacağını sormuştur. Bunun üzerine Cüceloğlu, eğitim hayatına devam etmek istediğini belirtmiştir.
Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?