Editör: Zeliha Selimoğlu
Herhangi bir hastaneye, eczaneye ya da sağlık kuruluşuna gittiğinizde bir çubuğun etrafına sarılmış yılan figürünü görmeniz olasıdır. Peki, bu yılanın neden bir çubuğa sarıldığını ve arkasındaki hikâyeyi hiç merak ettiniz mi? Bu sembol tıbbın kadim kökenlerine dayanan, Yunan mitolojisinin şifa tanrısı Asklepios ile bağlantılı bir geçmişe sahiptir. Bu sembol yalnızca estetik bir unsur olmaktan öte, tıbbın şifa, yenilenme ve yaşam döngüsü ile olan bağlantısının ifadesidir. Özellikle, tek bir yılanın dolandığı asasıyla bilinen Asklepios tıbbın simgesi hâline gelmiştir. Yılanın deri değiştirerek kendini yenilemesi iyileşme ve yeniden doğuş kavramlarıyla özdeşleştirilmiştir.
Asklepios: Şifa Tanrısı ve Yılanın Kökeni
Asklepios, ışığın ve şifanın tanrısı Apollon ile Teselya Kralı’nın kızı, ölümlü Koronis’in oğludur. Bazı rivayetlere göre Apollon'un annesi doğum sırasında ölmüş, bedeni yakılınca Apollon fetüsü annesinin rahminden kesmiştir. Bazı rivayetlere göre de, Koronis, Apollon’dan hamile kaldıktan sonra Arkadialı İskhys ile evlenir. Ancak bu ihanetin haberi Apollon’a ulaştığında büyük tanrı öfkeye kapılır ve kız kardeşi Artemis’ten Koronis ile İskhys’i öldürmesini ister. Artemis, acımasız oklarıyla ikisini de vurur ve bedenlerini ateşe atarak yakmaya başlar. Tam da bu sırada Apollon, Koronis’in rahminde taşıdığı çocuğun kendi kanından olduğunu öğrenir. Alevlerin arasına dalarak henüz doğmamış olan oğlunu annesinin rahminden çıkarır ve onu büyütmesi için bilgeliğiyle ünlü at-adam Kheiron’a emanet eder. Kheiron, doğanın tüm sırlarına vakıf bir varlıktır. Asklepios’a hekimlik sanatını öğretir ve onu usta bir hekim olarak yetiştirir.
Asklepios, hekimlikte öyle bir ustalığa erişir ki ölüleri bile diriltmeye başlar. Ancak bu yeteneği doğal dengeyi tehdit eder. Ölüler diyarının tanrısı Hades, ölümün kaçınılmaz düzeninin bozulduğunu fark ederek durumu Zeus’a bildirir. Zeus, torununun haddini aştığını düşünerek onu yıldırımlarıyla cezalandırır ve Asklepios’u öldürür. Apollon, oğlunun ölümü karşısında büyük bir yas tutar. Ancak babası Zeus’a karşı koyamaz. Öfkesini ise yıldırımları döven Kykloplara yöneltir ve onları katleder. Asklepios’un mirası ise yok olmaz; kızı Hygieia ve oğulları hekimlik sanatını devam ettirir. Onun adına Atina, Bergama ve İzmir’de tapınaklar inşa edilir. Özellikle Bergama’daki Asklepion, antik dünyada büyük bir sağlık merkezi olarak kabul edilir.
Asklepios, elindeki asasını hiçbir zaman yanından ayırmazdı. Efsanelere göre bu asa, ona güç ve destek veren kutsal bir nesneydi. Yorulmadan hastadan hastaya koşarken bu asaya yaslanarak şifa dağıtırdı. Zamanla bu asa, etrafına dolanan bir yılan ile tıbbın evrensel simgesi haline geldi. Bugün hâlâ, Asklepios’un mirası hekimlerin ellerinde yaşamaya devam ediyor.
Gerçek Sembol Hangisi: Asklepios Asası yoksa Kaduceus?
Antik Yunandan günümüze kadar tıp bilimi insanlık tarihinde büyük bir öneme sahip olmuştur. Çeşitli mitolojik ve kültüreler öğeleri de içinde barından tıp biliminde bugün bile hala karıştırılan bir yanlış anlaşılma vardır. Tıbbın sembolü olarak bilinen tek yılanlı Asklepios’un asası ile çift yılanlı Hermes’in Kaduceus sıklıkla karıştırılmaktadır.
Asklepios, Yunan mitolojisinde şifa ve tıp tanrısı olarak bilinir. Kendisinden ilk olarak İlahi Komedya’da bahsedilir. Asklepius’un yanından asla ayırmadığı asasında, bir yılan asanın etrafına sarılmış haldedir. Yılan, mitolojilerde yenilenme, ölümsüzlük gibi kavramları ifade ettiği için burada da önemli bir anlama sahiptir. Asklepios asası iyileşme, şifa ve bilgelik gibi anlamları barındır. Antik Yunan tapınakları ve Asklepios’ a adanmış tapınaklarda yılanlar şifanın gücünü simgeleyen hayvanlar olarak kullanılmaya devam etti.
Kaduceus, Hermes’in asası olarak bilinir. Bu asada Asklepios’un asasının aksine bir değil iki yılan dolanmıştır. Genellikle tepesinde kanatlar bulunan Hermes’in asası, Yunan mitolojisinde tıpla ilgili değil aksine, ticaret ve diplomasi ile ilgilidir.
Bu iki sembolün, farklı anlamlar taşımasına rağmen bu karışılık nereden başlamıştır? Aslında cevap için çok uzaklara değil, 19. yüzyılın sonlara gitmemiz gerekiyor. Resmi kullanımın 1857’de Amerika Deniz Kuvvetleri tarafından başlatıldığı tahmin edilmektedir. Daha sonra ABD Kara Kuvvetleri Tıbbi Hizmeti ve ABD Halk Sağlığı Hizmeti tarafından 1902 yılında amblemlerinde Asklepios’un tek yılanlı asası yerine Hermes’in asası çift yılanlı Kaduceus’u kullanması ile başlamıştır. Daha sonraları Kaduceus sembolünün kullanımı yaygınlaşmış ve tıp ile ilişkilendirilmeye başlanmıştır. Uzun yıllar boyunca hangisinin doğrusu olduğuna dair tartışmalar sürse de Amerikan Tıp Derneği gibi bazı önde gelen kuruluşlar, tıbbın sembolü olarak Asklepios asasını doğru kabul eder. Örneğin daha öncesinde Kaduceus asasını kullanan Amerikan Tabipler Birliği, uzun tartışmalar sonucu 1912 yılında tekrar Asklepios asası ile değiştirmiş ve hala kullanılıyorlardır.
Günümüzde pek çok hastane, eczane ve tıp fakültesi logolarında Kaduceus’u kullanmaya devam etse de bu yanlış bir sembolik tercih olarak kabul edilmektedir. Gerçek tıp sembolü Asklepios Asası olup şifa, bilgelik ve iyileşme gibi tıbbi değerleri temsil eder.
Modern Tıpta Asklepios ve Yılanın Mirası
Antik medeniyetlerden günümüz modern tedavi yöntemlerine uzanan bu yolculuk, Asklepios’un asasının ve etrafını saran yılan figürünün tıbbın evrensel şifa gücünün bir simgesi olarak ne kadar köklü bir geçmişe sahip olduğunun canlı bir kanıtıdır. Antik Roma, Sümer, Babil ve Yunan medeniyetlerinden süzülen bu simge, sadece bir efsane ya da dekoratif bir unsur değil; insanlık tarihinin en büyük hekimlik sırlarının, tedaviye ve yenilenmeye dair umudun sembolüdür. Modern tıpta Dünya Sağlık Örgütü’nden yerel sağlık kuruluşlarına kadar her yerde, bu antik bilgeliğe duyulan saygı kendini gösteriyor.
Yılan kendisi kadar zehri de antik çağlardan beri melankoli, öksürük, veba gibi çok çeşitli problemlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Yılan zehri, günümüzde bile tıbbi araştırmalara konu olmaktadır. Örneğin; kalp hastalıklarında kullanılan aggrastat molekülü 1998 yılında Temple Üniversitesi ve Amerikan İlaç Şirketi araştırmacıları tarafından geliştirilmiştir. Geçmişten günümüze, insanlar bilimsel meraklarını bir kenara bırakıp sadece efsanelere ve mitolojiye inansalardı bugün yılan zehri bazlı ilaçlar gibi birçok ilaçlara ulaşamazdık. Bu yüzden geçmişi anlamak bugünü şekillendirmek için her zaman önemlidir.
Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?