Freud ve Özel Hayatı

Freud ve Özel Hayatı

Freud’un Martha’yı ilk nerede gördüğünden emin olmamakla birlikte, Martha’yı gördüğü gibi âşık olduğu kayıtsız şartsız kabul edilen bir bilgi. Freud, Martha’yı tanıdığında henüz üniversite çağındaydı. Öyle ki, tanıştıktan bir iki hafta sonra evlenmek için ona baskı yapmaya başlamıştı. 

Martha, Freud’dan 5 yaş küçüktü. Freud ve Martha arasındaki nişanlılık dönemi, maddi zorluklar nedeniyle gizli tutulmuştu. Freud’un maddi durumu, Martha’nın annesinin onay vermemesi korkusuyla açığa çıkmamıştı. İlk dokuz ay Viyana'da birlikte vakit geçirebildiler. Daha sonra Martha'nın ailesi, Wandsbek yakınlarındaki evlerine döndü. Freud’un ekonomik durumu evlenmeye müsait değildi ve bu yüzden Martha ile üç buçuk yıl nişanlı kaldılar. Eski dönemlerde toplumsal normlar cinsellikle ilgili konularda oldukça katıydı. İnsanlar, duygularını ve tutkularını genellikle evlilikle sınırlıyor ve evlilik gecesine saklıyorlardı. Bu, o dönemde toplumun kabul ettiği bir normdu ve cinsellik hakkında açıkça konuşmak ya da eyleme geçmek oldukça büyük bir tabuydu.

Formun Üstü

Bu süre zarfında nişanlısı Martha’yı sadece iki kez ziyaret etmeye gidebildi çünkü tren bileti alacak kadar parası yoktuancak neredeyse her gün mektuplaşmışlardı. Freud'un Martha'ya olan romantik tavrı oldukça çarpıcıydı. Mektupları içeriğine göre genellikle; "Sevgili Yavrum", "Tatlı Sevgilim", "KüçükKadınım", "Değerli Hazinem" gibi girişlerle başlıyordu. Bu romantik imaj, Freud’un nişanlandığında 26 yaşında olmasına rağmen, deneyimsizliği nedeniyle 16 yaşındaki birine benziyordu. (Uzm. Dr. Hatice AKOVA, t.y.)

Freud, kariyerinde ilerlemek, tanınmak ve uzun süren maddi sıkıntılarını aşarak Martha ile evlenebilmek için hedefler koyuyordu.Bir süre boyunca kokaini kullandığını ve Martha’ya göndermeyi ihmal etmediğinden de bahsetmiştik! Bu keşif ve deneyler, Freud'un bilimsel merakını ve araştırmalarına olan tutkusunu arttırdı. Bir süreliğine Avusturya ordusunda zorunlu askerlik hizmetine gitti ve bu durum, Martha'nın annesi Emmeline'in düğünlerini ertelemeleri yönündeki taleplerine rağmen Freud'u etkilemedi. Parayı biriktirmek için çabaladılar ve uzun nişanlılık dönemi sona erdi. 15 Eylül'de Yahudi geleneklerine göre bir nikah töreniyle evlendiler ve 4 odalı bir ev tuttular. Evlerinde Yahudi geleneklerini yaşatmadılarancak bu, Freud'un Yahudi kimliğini gizlediği anlamına gelmedi. Martha ve Freud, dini kutlamaları kutlarken, ailede Noel ağacı süsleme ve Paskalya yumurtaları boyama gibi geleneksel kutlamalar vardı. Oğulları Martin'in din değişikliği, evlendiğinde gerçekleşti. Çevrelerindeki doktorlar, avukatlar ve psikanalistlerin çoğu Yahudiydi ve Freud'un etrafındaki ilk destekçiler ve psikanalizin öncülerinin çoğu da Yahudiydi.

Freud ve Martha, çocuklarının isimlerini belirlerken farklı kaynaklardan esinlendiler. Martha'nın fikrini almadan, Freud'un dostlarının ve bilge kişilerin isimlerini çocuklarına verme geleneği başladı. Jean Martin, Charcot'dan esinlenirken; Olivier, İngiliz devrimcisi Oliver Cromwell'den; Ernst, Brücke'den; Matilde, Breuer'in karısından; Sophie ve Anna ise bir lise öğretmeninin kızı ve yeğeninden ilham almıştı. Bu isimler, Freud'un çocuklarına atfettiği değerli kişilerin izlerini taşıyordu. (Doksat&Önan, 2004)

Martha ve Freud evlerinde yalnız yaşamıyorlardı, Martha'nın küçük kız kardeşi Mina onlarla yaşıyordu. Freud ve Mina birlikte zaman geçiriyorlardı. İsviçre dağlarını ve İtalyan anıtlarını birlikte ziyaret ediyorlardı.Mina'nın Jung'aFreud ile olan ilişkisini anlatması ve bu durumun söylentilere yol açması, ilişkilerini gölgelemişti. Freud, Mina'nın kendisi gibi çılgınca tutkulu bir entelektüel olduğunu düşünüyordu. Mina, Freud'un en yakın sırdaşı olarak nitelendirilmişti, fakat Mina'nın Freud'a yazdığı mektuplar, belirli koşullar altında kaybolduğu için ilişkileriyle ilgili belirsizlikler oluşmuştu. (Doksat & Önan, 2004)

Martha'nın fedakarlıkları, Sigmund'un konforu için çaba sarf etmesinden, ertesi gün giyeceği kıyafetleri hazırlamasına ve Freud'un bol miktarda kullandığı mendillerini paketlemesine kadar uzanıyordu. Martha Bernays, evi Freud'un rahat edebileceği şekilde düzenlemişti ancak, çocuklar ve ev hayatı ile Freud arasında ince bir duvar bulunuyordu; ilişkileri kibar ve anlayışlı olsa da biraz yüzeysel ve soğuk bir şekilde devam etmişti. Freud, savunduğu özgür düşünceleri ailesine uygulamada zorlanmıştı. Yakınlarına ara sıra öpücük kondurmuş, ancak nadiren kucaklamıştı. Evdeki ağır otoriter atmosfer nedeniyle çocuklarda hafif bir kekemelik ve peltek konuşma görülmüştü. (Doksat & Önan, 2004)

Sigmund ve Martha'nın ilişkisi farklıydı, ancak birbirlerine olan sevgileri güçlüydü. Marta, çocuklara adanmış bir hayat sürerken, Freud psikanaliz işine dört elle sarılmıştı. Martha'nın aşkı, bazı biyografi yazarlarının iddia ettiği gibi tutkulu değildi; ona göre aşkın aşırılığı ya da yokluğu gereksizdi. Sevdiği kadınla olan evliliği, zamanla her türlü samimiyetten yoksun bir rutine dönüşmüştü. 

Beyza

bbeyzanrtk@gmail.com
Psikolog


Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?

Bunları da beğenebilirsin.

TEMA AYARLARI