Görünmez Kalpler

Görünmez Kalpler

“Koskoca evrendeki sıradan bir gezegende bir nokta gibiyiz aslında. O noktalardan biri de benim. Ancak bu gezegen kadar biliniyor muyum orası muamma. Öylece yürüyorum ara sokaklarda. Etrafımda ise benden bağımsız pek çok insan... Ancak bir sorun var. Benim içimdeki hançerler dışarı taşmış, bir kalkan gibi örtmüş üstümü. Yaralayan bir kalkan... Gözlerimdeki görüntü gittikçe siliniyor sanki. İnsanlar ise kendi halinde kimi yürüyor, kimi konuşuyor, kimi gülüyor. Ancak bana bıraktıkları tek hatıra, yanımdan çekip giderken artlarında kalan rüzgârın hışırtısı oluyor. Beni görmüyorlar. Sanki oraya ait değilmişim gibi... İlk başta uyum sağlamak istesem de sonra geri çekiliyorum. Daha fazla katlanamıyorum görünmezliğe. Yavaş yavaş kendimi hapsediyorum yalnızlığa. İçimdeki umut ışığı zaman geçtikçe sönüyor. Üşüyorum, çok üşüyorum. Artlarındaki rüzgâr da eşlik ediyor kaskatı olmama. Hançerler daha çok batıyor, bir kalkan gibi daha çok sarıyor beni. Kalbimin sızısını arttıran bu darbe, beni daha da görünmez kılıyor. Bana dönük olmayan bakışlar, artık çok daha boş geliyor çünkü benim için olmadığını biliyorum. Bunun üzerine soğuk ve yaralı bir kalple yoluma devam ediyorum; nasıl olsa kimse beni görmeyecek, biliyorum. Artık pes ediyorum.”

Hepimiz bir sokakta yürürüz, kafeye gideriz veya bir etkinliğe katılırız. Daha birçok şey... Ancak yoldan geçerken kaçımız buna benzer bir his yaşadık? Veya kaçımız bunu yaşayan bir insanın varlığına o an şahitlik ettik? Herkes kendi yaşadığını kendi bilir tabii ki, ancak diğerlerini ne kadar görebiliyoruz? Bu herkesin bakış açısına göre değişir. 

Bu hissi şu şekilde açıklamak doğru olabilir. Bazı durumlarda kişiler etraflarında ne kadar kalabalık bir grup olsa da (buna ailesi ve arkadaşları da dâhil) yine de kendini uzak, izole ve tek başına hissedebilir. Kalabalık içinde yalnızlık hissi tam olarak böyle bir şeydir. Kişinin sosyal ortamda iken keyif alamaması, iletişim kurarken isteksizlik, anlaşılmadığını düşünme gibi birçok bilişle kişilerden uzaklaşma ve bu durumdan mutsuz olma kalabalık içinde yalnızlığın temel belirtileri arasındadır. 

Bu hissin ortaya çıkma sıklığı ise günümüzdeki insanların karşıdaki kişi ile etkileşimine bağlı olarak değişir. Bu etkileşim olumsuz sonuç verirse bu his ortaya çıkar. İnsan, kendi varlığını başka insanlarla olan etkileşiminde gösterdiği için bunu yapamayan kişi de zamanla kendi gerçekliğini sorgulamaya başlar. Aslında bu durum pek göz önünde, özellikle günümüzde sıklıkla karşılaşabileceğimiz vakalar arasındadır. Bundan dolayı günümüzde başka insanlarla etkileşim kurmak, kurduğumuz etkileşimlere özen göstermek ve kendimizi insanlardan aşırı derecede soyutlamamak oldukça önemlidir.

Melike

mlkzfrk@gmail.com
FMV Işık Üniversitesi


Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?

Bunları da beğenebilirsin.

TEMA AYARLARI