Editör: Selma İnci
“Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde...”, genel olarak ülkemizde her çocuk gözünü bu sözcüklerin ardından kapatır ve uykuya dalar. Masallar, olağanüstü varlık ve olaylardan söz edilen, her çocuğun hayal dünyasını süsleyen, her an kendinizi farklı bir ütopyada bulabileceğiniz eşsiz, güzel anlatılardır. Prensesler, prensler, cadılar, büyücüler... Her biri çocukların hayallerine basamak oluşturup onları renklendirir. Peki, bugüne kadar düşündük mü masalların çocukları nasıl etkilediğini?
İnsanlar doğar, büyür ve tüm bunları yaparken bazı beceriler elde eder ve sosyal bir kimlik kazanır. Çocuklukta edindiğimiz tecrübelerin ilerideki hayatımızı bir şekilde etkilediğini de varsayarsak bu bile masalların çocukları ve onların yetişkin bir birey olduğu zamanki karakter oluşumunu ne derecede etkilediğinin ispatıdır. Başka bir deyişle, bebeklikten itibaren anlatılan masallar bizi gözle gördüğümüz nesnelerin dışında farklı şeyler hayal etmemize neden olur ve bu durum küçük bir çocuğun hayal gücünü daha yaratıcı bir şekilde kullanmasını sağlar. Aynı zamanda ilerleyen yaşlardaki üretkenlik becerisini de destekler. Ancak insan hayatı sadece tüm bunlarla sınırlı değildir. Her gece büyüklerden dinlenen, tadı damağımızda kalan masalların çocukluktan beri karakter ve sosyal becerilerin gelişiminde etkisi göründüğünden daha fazladır. Kimi zaman gerçeklerden kaçış yerimizdir, kimi zaman kazandığımız bir tecrübe. Ama her türlü insan hayatı için önemli bir yeri temsil etmektedir ve bence her çocuk bu süslü dünyayı gelişiminin başında tatmayı hakeder.
Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?