“Oyun, çocukluğun bulabildiği en doğal kendini iyileştirme yöntemidir.” — Erik Erikson
Her çocuk, beraberinde bir hikâye taşır. Oyun terapisi, o hikâyeleri duymanın en saf yollarından biridir.
Oyun, çocukların hayatında vazgeçilmez bir yere sahiptir. Onlar için oyun yalnızca bir eğlence aracı değil, kendilerini ifade etmenin doğal bir yoludur. Çocuklar, yetişkinler gibi duygu ve düşüncelerini sözcüklerle kolayca anlatamayabilirler. İşte bu noktada oyun, onların dili hâline gelir.
Hayata yeni adımlar attığımız yıllarda, en büyük destekçilerimiz oyuncaklardır. Oyuncaklarla kurulan ilk bağ; bizi yaşama bağlayan, ilişkilerimizi şekillendiren önemli bir araçtır. Bu bağla birlikte zamanla oyun kurma becerisi gelişir ve çocuk, duygularını ifade ettiği, iç ve dış dünyasını yansıtabildiği güvenli bir alan oluşturur.
Oyun, çocuğu hayata hazırlayan bir prova gibidir. Oyun terapisi sayesinde çocukların dünyasına girebilir, davranışlarının ardındaki nedenleri görebilir ve kelimelere dökemedikleri hikâyelerini oyunları aracılığıyla anlayabiliriz.
Hepimiz en çok kendi güvenli alanımızda kendimizi rahat hissederiz. Çocuklar için bu güvenli alan, kendi kurdukları oyunlardır.
Oyun terapisi, çocuklara kendilerini ifade edebilecekleri, anlaşıldıklarını ve kabul edildiklerini hissedebilecekleri bir ortam sunar.
Terapötik oyun odasına giren çocukları; farklı duygulara ve alanlara hitap eden minik oyuncaklar, kuklalar, bebekler, arabalar ve figürler karşılar. Çocuk genellikle en çok etkilendiği, en güvende hissettiği ya da en çok yaralandığı temaları yansıtan sembolik oyuncaklara yönelir. Yaşamın ona öğrettiklerini oyununa taşır.
Oyun terapisti ise bu anlara bir tanık, bir yol arkadaşı olur. Oyunu yönlendirmez; sadece gözlemler, bazen de oyunun bir parçası hâline gelir. Çocuğun dünyasına temas etmek, onu gerçekten görmek ve duymak terapist için çok kıymetlidir.
Çocuklar, oyunlarında yaşadıkları kırgınlıkları ve zorlukları yeniden canlandırarak çeşitli başa çıkma yöntemleri geliştirirler. Oyun odasında kazandıkları bu becerileri günlük yaşamlarına da aktararak yaşamla daha uyumlu hâle gelirler.
Oyun terapisi yalnızca bir iyileşme aracı değil, aynı zamanda güçlü bir eğitim aracıdır. Çocuğun yaratıcılığını, hayal gücünü, insan ilişkilerini ve sosyal becerilerini geliştirir. Fiziksel, duygusal ve bilişsel gelişimine katkı sağlar. Çocuk, gerekli davranışları, bilgileri ve becerileri oyun içinde kendiliğinden öğrenir.
Bu yazıda, terapi türlerinden biri olan oyun terapisini ele aldık. Oyunun ve oyuncakların çocuğun hayatındaki yerinden başlayarak, oyun terapisinin iyileştirici gücüne değindik. Oyun, çocuklar için hem kendilerini ifade ettikleri güvenli bir alan, hem de iyileşmenin kapısını aralayan bir süreçtir. Terapistin görevi ise, çocuğun iç dünyasına eşlik ederek onu anlamaya çalışmaktır.
Tüm bu yönleriyle oyun terapisi, çocuk gelişimi ve ruh sağlığı için vazgeçilmez bir yere sahiptir.
Cabir Atam – “Çocuk ve Oyun”
Gerçek olsa çocuğun
dilinden dökülenler,
Çocuk kadar gerçekçi
bakabilse büyükler.
Oyun olsa gerçekler,
çocuk olsa büyükler.
Ceylan
Gayet açık, anlaşılır ve akıcı bir dille anlatılmış. Sıkılmadan okudum, yazarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz.