Suyun Üstünde Kalmaya Çalışanlara: Rahatlama Kitabı

“Kenarı kırık bir fincan olmakta sorun yok. Bir hikâyesi olanlar, o fincanlardır.” Bu alıntı uzun zaman önce okuduğum Matt Haig’in Rahatlama Kitabı’nda geçen en etkileyici sözlerden biriydi. 

Haig, Rahatlama Kitabı adlı eserinde, zor zamanlarda öğrenilen şeyleri bir köşeye yazarak hem kendine hem okuyucuya teselli olmak istiyor. Kendi deyimiyle; bu notların kendisi için cankurtaran botları olduğunu, suyun üstünde kalmasını sağladığını ve de okuyucuya da karaya çıkmaya çalışırken yardımcı olmayı umduğunu dile getiriyor. 

Rahatlama Kitabı, yapısı itibariyle karışık bir kitap. Birçok kısa bölümden oluşmakla birlikte, zaman zaman kitabın içinde uzun bölümlere de rastlayabilirsiniz. Kitap; özdeyişler, şarkı önerileri, listeler, film önerileri, tanımlamalar, kitap önerileri, alıntılar, vaka çalışmaları, yemek tarifleri ve yine listeler gibi birbirinden farklı konu başlıkları içerir. Karmaşık yapısına rağmen, aslında her başlık birbiriyle bağlantılı ve bütünlük içindedir.

İnsanlar zor zamanlarda bir avuntuya, tutunacak bir dala ihtiyaç duyar. Bu avuntu ihtiyacını karşılayacak olan şey, aslında hâlihazırda içimizde vardır. Ancak bazen bunu görebilmek tek başımıza mümkün değildir.  Yazar da bu kitapla, bizlere zaten kendi içimizde var olan o yardım elini uzatmak istiyor; “Kendin olmakta sorun yok.” ya da “Ben yeterliyim.” demeyi hatırlatarak.

Rahatlama Kitabı, dilediğiniz şekilde okuyabileceğiniz bir yapıda yazılmış. İsterseniz baştan sona doğru, isterseniz sondan başa doğru ilerleyebilir ya da rastgele bir sayfa açarak ilginizi çeken bölümü okuyabilirsiniz. Dilerseniz yazarın küçük tariflerine ya da onu rahatlatan şarkıları paylaştığı listeye bir göz atarak siz de küçük anların mutluluğuna ulaşabilirsiniz.

Bu kitabın, büyük laflardan ziyade küçük ama etkili teselliler arayanlar için adeta bir ilaç olabileceğine inanıyorum. Zihin yorgunluğunuzu hafifletecek ya da her gün küçük bir hatırlatmaya ihtiyaç duyduğunuzda başucunuzda durabilecek türden bir eser. Günde sadece birkaç dakikanı ayır; not al, altını çiz, gerekirse geri dönüp aynı yerleri tekrar oku ve yeniden üzerine düşün.

 İyileşmek, bir günde varabilecek bir nokta değildir; ancak ufacık bir umut kırıntısı, yola çıkmana yardımcı olabilir. Yazarın bizlere yol göstermek amacıyla sunduğu “ufak bir plan” ile yazımı bitiriyor, keyifli okumalar diliyorum:

“Merak edin. Dışarı çıkın. Zamanında yatın. Susuz kalmayın. Diyaframdan nefes alın. Sizi mutlu eden şeyleri yiyin. Yaşamanıza izin verecek kadar esnek bir rutin yaratın. Nazik olun. Herkesin sizden hoşlanmayacağını kabul edin. Hoşlananların kıymetini bilin. Sizi tanımlamalarına izin vermeyin. Bazen de başarısız olacağınızı kabullenin. Elinizdekilerin değerini bilin. Yaşamla aranıza girecek şeylere ‘hayır’ demeyi öğrenin. Hayata katılmanızı sağlayacak şeylere ‘evet’ deyin.”

Editör: Burcu Türkmen