Davranışçı terapi (Behavior Therapy), klinik psikolojide en sık kullanılan yaklaşımlardan biridir. Bu yaklaşımın temel amacı, kişinin öğrenme süreçleri sonucunda ortaya çıkan uyumsuz veya problemli davranışlarını değiştirmek ve daha uyumlu davranış örüntüleri kazandırmaktır.
Teorik arka plandan bakıldığında, davranışçı terapinin kuramsal temeli öğrenme ilkelerine (learning theories) dayanır:
a. Klasik koşullanma
b. Edimsel koşullanma
Dolayısıyla davranışçı terapi, problemli davranışların analizinde ve değiştirilmesinde bu iki öğrenme modelinin bilimsel bulgularından yararlanır.
Davranışçı terapide terapist ile danışan arasında yapılandırılmış, hedef odaklı ve işbirlikçi bir terapötik ilişki bulunur. Terapötik ilişki önemli olmakla birlikte, davranışçı yaklaşımda değişimi sağlayan ana unsur ilişkiden çok kullanılan tekniklerdir; ilişki, tekniklerin uygulanması için bir bağlam (context) olarak görülür. Bu nedenle davranışçı terapide aktif ve yönlendirici bir terapötik yaklaşım (Active and Directive Approach) kullanılır.
Bu yaklaşımda; terapist aktif bir rol üstlenir, süreci yapılandırır ve yönlendirir. Terapinin hedefleri nettir ve terapi süreci bu hedeflere göre planlanır. Davranış değişikliği üzerinde doğrudan çalışılır; soyut yorumlardan ziyade gözlemlenebilir ve ölçülebilir değişim esas alınır.
Davranışçı terapide temel amaç, uyumsuz (maladaptive) davranışların değiştirilmesi ve işlevsel, uyumlu davranışların kazandırılmasıdır.
Bu yaklaşımda geçmişteki çocukluk yaşantıları ayrıntılı şekilde analiz edilmez; odak mevcut davranışların nasıl ortaya çıktığı ve nasıl sürdürüldüğüdür.
Davranışçı terapinin hedefleri özetle şöyledir:
Davranışçı terapi, somut ve ölçülebilir değişimi merkeze alarak, bireyin davranış repertuarını daha uyumlu hale getirmeyi amaçlar.
Yorumlar
(Yorumları Gizle)Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?