Freud: Kokain ’in Etkisinden Psikanalize Yolculuk

Freud: Kokain ’in Etkisinden Psikanalize Yolculuk

Kokain ’in Etkisinden Psikanalize Yolculuk

Freud gençlik döneminden itibaren büyük bir keşif yapmak ve ünlü olmak istiyordu. 1880'ler ve 1890'lar boyunca bu tür bir keşfin eşiğinde olduğuna inandığı pek çok durum yaşadı. Ünlenmesini sağlayacak ilk fırsat 1884-1885 yıllarında yaptığı kokainle ilgili deneylerdi. Kokain konusundaki çalışmaları önemli bir ilerleme sağladığına inanıyordu ve maddenin özelliklerini açıklamak için yoğunlaştı. Kendisi, kokainin neredeyse her derde deva bir ilaç ve etkili bir anestetik olduğunu düşünüyordu. Arkadaşlarına büyük bir hevesle tavsiyelerde bulundu ve nişanlı olduğu Martha Bernays'e de güzellik sağlasın diye yanaklarına pembe renk kazandırmak için küçük miktarlarda kokain verdi. Ancak Hamburg'da nişanlısının evinin bulunduğu bir dönemde, çalışma arkadaşı Carl Koller'ın ilacın anestetik özelliklerini açıklaması büyük bir takdir toplamasına sebep oldu ve Freud hayal kırıklığına uğradı. Ayrıcamorfin bağımlısı bir arkadaşını tedavi etmeye çalışırken, adamın aslında kokain bağımlısı olduğunu öğrenince şaşkınlık yaşadı.

1885 yılında, ünlü Fransız nörolog Jean-Martin Charcot'un yanında kazanmış olduğu gezi bursu sayesinde nöro-anatomi öğrencisi olarak çalışmak için Paris'e gitti. Dönüşünde Viyana'ya dönerek nörolog olarak bir muayenehane açtı. Freud'un 1886'da Viyana'ya dönüşünde, hastalarının bir kısmı gerçek nörolojik hastalıklara sahipti; ancak çoğunluğu fizyolojik bir temele dayanmayan nevrozlardan, özellikle de histeriden şikayetçiydi. Bu dönemde, Freud'un uyguladığı iki temel tedavi yöntemi vardı: Erb' inelektroterapisi (hafif bir elektrik akımının sorunlu bölgelere uygulanması) ve Weir Mitchell sistemi (yatak istirahati, yalnızlık, beslenme, masaj ve elektroterapi içeren bir rejim).Bu iki yöntemin sınırlılıkları Freud’un çok da hoşuna gitmiyordu ve daha etkili tedaviler arayışına girdi. Paris'e gitmeden önce, Breuer'in Bertha Pappenheim'a (mahlası: Anna O.) uyguladığı duygusal boşaltma yöntemini dinlemişti.(Koska&Öztornacı, 2020)

Duygusal boşaltma yöntemi, hastaları hipnotize ederek trans haline getirip semptomların ilk ortaya çıktığı koşulları hatırlamalarını isteyerek işliyordu. Bu yöntemde, hipnoz altında eksik parçalar birleştiriliyor ve Freud için sırları çözmeye yönelik ipuçlarını kullanan bir dedektif rolü üstlendiği bir deneyim gibiydi (Koska&Öztornacı, 2020). Ancak 1887 yılında Freud, hipnoz deneylerine başladıktan sonra yöntemin yetersiz olduğunu fark etmeye başladı. Her hasta hipnotize edilemiyordu ve telkinle semptomlar geçici olarak kaldırıldığında bile genellikle tekrar ortaya çıkıyordu. Sonrasında Freud, bazı hastalarının da etkisiyle birlikte Freud'u hipnoz yöntemini bırakıp serbest çağrışım yöntemine yöneldi.

1886'da Charcot'dan öğrendiği erkek histerisi bilgisiyle Viyanalı Hekimler Birliği'nde tanınma fırsatı yakalayan Freud, hekimlerin çoğunluğunun kadınlara özgü bir hastalık olarak gördüğü histeri konusunda bir sunum yaptı. Ancak, hekimlerin çoğu bu konuda zaten bilgili oldukları için ve sunumda orijinallik eksikliği hissettikleri için olumlu bir tepki vermediler. Ayrıca, Freud'un sunum sırasında Charcot'u sürekli övmesi, Viyanalı hekimlerin daha da soğumasına neden oldu. Freud, zamanla bu olayın gerçek nedeninin Viyanalı hekimlerin erkeklerde histeriyi anlamadıkları olduğunu düşündüğünü belirtmiştir, ancak bu hikâye yıllarca yanlış bir şekilde sürmüştür.

Ün kazanma çabalarının hüsranla sonuçlanması sonrası Freud, tıp fakültesindeyken beraber çalışmaya başladığı ve hem kişisel hem de profesyonel ilişkisini devam ettirmekten keyif aldığı Breuer’e döndü. Her ne kadar Breur, Freud kadar istekli ve hevesli olmasa da nihayetinde Freud’un ısrarına karşı koyamayarak’’Histeri Üzerine İncelemeler‘’adlı eseri yayınladılar. Bu kitap 800 adet basıldı ve 13 yıl içinde 626 tanesi satıldı. Kitap, özellikle tıp çevrelerinden ağır eleştiriye maruz kaldı(Doksat & Önen, 2004).

Freud ve Breuer arasında 1896'da başlayan çatışma, özellikle babasının ölümü sonrasında Freud'un kendi iç dünyasını incelemeye başlamasıyla yoğunlaştı. Bu süreç esnasında, nevrozların cinsel kökenli olduğunu savunan Freud ile Breuer arasında anlaşmazlık başladı. Breuer, bu tezi aşırı bulurkenFreud bu görüşü savunmaya devam etti. Bu fikir ayrılığı, ikilinin ilişkisinin giderek zayıflamasınahattadüşmanlığa dönüşmesine neden oldu. Freud, kendi psikoanalitik teorisini geliştirerek yollarını Breuer'den ayırdı.Freud, yeni fikirlerini destekleyen Berlinli Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanı Wilhelm Fliess ile yakınlaşmaya başladı. Özellikle Breuer'den ayrıldıktan sonra bu ilişki daha da güçlendi. 1890'ların sonlarına doğru hem mesleki izolasyon hem de kişisel krizle karşı karşıya kaldı. Bu dönemde, kendi rüyalarını analiz etmeye ve babasının daölümünden sonra kişisel analizine odaklandı. Freud, ömür boyu devam edecek kişisel analizi başlatmış olsa da 1890'ların sonlarındaki bu dönem özellikle zorluklarla doluydu. Bu süreçte, kendi kendini tedavi etme çabasında kendisini, en zorlu hasta olarak görmeye başladı ve bu durum onun psişik gücünü olumsuz etkilediğini ifade etti. Ağustos 1897'de Fliess'e yazdığı bir mektupta "Gerçekten meşgul olduğum asıl hasta kendimim. Analiz, diğerlerinden çok daha zor. Benim psişik gücümü felç eden de bu süreç" dedi(Doksat & Önen, 2004).

 

 

 

Kaynakça

Breger, L. (2016). Freud Görüntünün Ortasındaki Karanlık, 5. Baskı, (A. Biçen, Çev.). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.

Doksat, M.K., Önen, B. (2004). Sigmund Freud. Yeni Symposium, 60–71.

Kopan, Y. (2021, 24 Eylül). Freud, Silberstein ve Cervantes'in köpekleri. Gazete Oksijen. https://gazeteoksijen.com/yazarlar/yekta-kopan/freud-silberstein-ve-cervantesin-kopekleri-47075

Koska, E., &Öztornacı, B. (2020). Sigmund Freud: Eleştirel Bir Biyografi Denemesi. Madde, Diyalektik ve Toplum3(3), 177-184.

Uzm. Dr. Hatice AKOVA. (t.y.). Psikanalizin Babası Freudhttps://haticeakova.com/psikanalizin-babasi-freud.htm

Porter, A. (2021). Sigmund Freud. ilksatır Yayınevi.

Beyza

bbeyzanrtk@gmail.com
Psikolog


Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?

Bunları da beğenebilirsin.

TEMA AYARLARI