Koşan Atlet Heykeli ‘’Kymeli Atlet ‘’

Koşan Atlet Heykeli ‘’Kymeli Atlet ‘’

Koşan Atlet Heykeli 

Bugün İzmir Arkeoloji Müzesinde bulunan ‘Koşan Atlet Heykeli’ni yorumlayacağız. Bu müze İzmir’in Konak ilçesinde bulunmaktadır. Heykelin Geç Helenistik Dönemi'ne ait olduğu bilinmektedir (M.Ö 50-30). Koşan Atlet Heykeli bronz bir eserdir. Sağ kolu olmayan, penisinin gösterildiği (penis küçük ve sönük vaziyette) bir haldedir.

Koşan Atlet Heykeli üzerinden penis gösterilmesini, cinsiyet algısına vurgu yapmalarından dolayı olduğunu düşünüyorum. Erkek sembolizmi yapmalarının nedeninin, atletizmi erkek egemenliği üzerinden algıladıkları varsayımına katılmıyorum. Fakat Antik Dönem’de yapılan bu heykel ve tasvirinde de görüldüğü üzere çıplak koşmaları meşhurdur, nitekim dönemde koşan - özellikle gösterilen- erkek gücüdür. Güç ve egemenlik ayrımının net bir şekilde ifade edilmesi gerekiyor. Güç dediğimizde, başarılması zor olanın başarılma durumunu belirtiyoruz. Ataerkillik ise yönetimde erkeklerin söz sahibi olmasıdır. Şayet egemenlik söz konusuysa kastettiğimiz hakimiyettir.

 Heykel aynı zamanda Antik Dönem'in güzellik algısını da göstermektedir. Antik Dönem'de güzellik algısından kastettiğimiz -özellikle erkekler için olan durum- oldukça kaslı ve atletik vücuda sahip olmaktır. Peki söz konusu kadınlar olsaydı kas bizim için güzellik anlamına gelir miydi?

Tabii ki sorumuzun cevabı hayır olmakla beraber; yuvarlak kalçalar, simetrik yüz gibi ifadelerle belirtebiliriz. Hatta dış güzellik iç güzelliğin yansımasının olduğu yönünde de birçok ifade ve cümleler bulunmaktadır. 

Antik Dönem

Antik dönem M.Ö 3000 – M.S. 500 yılları arasında sürülen yaşamdır. Heykelimiz ise M.Ö. 50-30 tarihleri arasındaki dönemden kalmadır. Heykeli çektiğim tarih ise 2024 senesidir. Asırlardır süregelen kıymetli nesnelerin olması cinselliğin de süregelmesini çağırmaktadır. Çıplak Atlet Heykeli milattan önce 50 ile 80 yılları arasında tarihlendirilmektedir. 

Bilinen ilk çıplak kadın heykellerden birisi olan Çıplak Afrodit Heykeli'nin milattan önce 4. Yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Praksiteles tarafından yapılan heykelin günümüze ulaşmadığı söylenmekte. Afrodit sağ eliyle genital bölgesini kapatırken, sol eliyle kıyafetlerini tutmaktadır. Ben internetten tarayarak bu görseli gördüm. İzmir Arkeoloji Müzesinde ya da başka bir müzede rastlamadım.

Atletizm nedir?

 Atletizm bir spor dalı olmakla birlikte ilk kez Yunanistan’da düzenlenmiştir ve bu düzenlenme ve sergileme Olimpiyat Oyunları’nda gerçekleşmiştir. Olimpiyat Oyunları’na Olimpiyatlar da denmektedir ki bu da kısaltmasıdır. Dört senede bir defa düzenlenmektedir.

‘’Çıplak Atlet’’

 Antik Dönem'de çıplak kelimesi “gymnos” sözcüğünden türetilmiştir. Yani çıplaklıkla sporcu arasında bağlantı -köprü- doğrudan kurulmuştur. Gymnos ise atletlerin spor yaptıkları yer ya da mekandır.

Antik Dönem Kadın ve Tanrıça

 Antik Dönem’de heykeller genellikle Tanrıça veya savaşlarda kahramanlık gösteren kişileri tasvir ederlerdi. Ve bu tasvirlerde erkek bedeni kaslı, güçlü; ek olarak insan bedenini mükemmeliyetini öne çıkaracak şekilde işlenirdi. Bu da erkeklerin daha çok heykele konu olması anlamına gelebilir. İlk çıplak kadın heykeli milattan önce 4. Yüzyıla tarihleniyorsa milattan önce 50 ile 80 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen Çıplak Atlet Heykeli’ndeki ‘’erkek bedeni’’ toplumsal bir kabulün de göstergesi haline gelmiş olabilir.

 Her ne kadar o dönemlerde kadınlar siyasette temsil edilse de bunun sanata yansıması daha geç bir dönemde olmuştur. Afrodit, Venüs, Lillit ve Hz. Meryem sanat tarihlerinde çok daha yakın döneme kadar temsil imkanı bulamamışlardır.

Antik Tarih 

Antik tarih, İlk Çağ veya Antik Çağ dediğimiz dönem insanlık tarihinin ilk zamanlarını kapsamaktadır. İnsanlık tarihinin varoluşunun ilk zamanlarını kapsadığını söylememiz yanlış olmaz. Antik Çağ için kullanılan terimlerden bir diğeri ise “Antikitie” sözcüğüdür. İnsanlık tarihinin en eski hatta ilk zamanlarından kalma bir eseri incelemek benim açımdan çok zor olmasının yanı sıra oldukça önemlidir de. O dönemlerde yaşamadığıma göre yorum yapmak anca kitap bilgilerimden kaynaklanmaktadır. Elde birçok bulgunun olmasının nedeni ise tabii ki müzelerdir. İzmir Arkeoloji Müzesine gittiğim zamanda da anladım ki bu müze ve türevlerine daha fazla gitmem gerekiyor. Konudan sapmadan şunları eklemek isterim: Antik Tarih dediğimiz Antikitie, insanlığın ilk zamanlarından Orta Çağ’a kadar devam eden bir zaman dilimidir.

Koşan Atlet Heykeli’nde de görüldüğü üzere erkek cinsel organı kısacası penis açık şekilde belirtilmiştir. Antik Dönem’de -hatta günümüzde bile- erkek organları normal karşılandığı için - erkek cinsel organı normal bir organ bakış açısına sahipken kadın cinsel organı normal değildir, değil mi?- atletizm yapılırken bunu sadece erkeklerin yaptığını heykelin yanındaki küçük tabelada gördüm. Denildiği şekil şu: Antik Çağ yalnızca erkeklerin katılabildiği Olimpiyat Oyunları’nı kapsar. Nitekim insan vücudunun gösterildiği tüm eserlerin çoğunluğunda erkek figürler tercih edilmesinin sebeplerinden başlıcası gücün temsil edilmesidir. Heykelde cinsel organın sönük gösterilme sebebini kendi bakış açıma göre yorumlamam daha doğru olabilir. Olimpiyata kadınların katılım sağlamamaları penisin belki de kalkık olmama sebebi olabilir.

Kişinin hayatında (kişi: Koşan Atlet Heykeli'ndeki adam) önemli bir boyut temsil eden bu heykel belki de cinsel organını göstermesinden dolayı utanç duymuş olabilir. Antik Dönem'de yapılan heykelleri günümüzde müzelerde görebilmemiz ayrıca şaheserdir.

Cinsellik 

Cinsel organın ön planda tutulmasının yanı sıra birçok erkeğin bir arada bulunmasını da cinsellik açısından tasvir etmek istedikleri olabilir. Bana göre, erkek erkeğe herhangi bir birlikteliğin de söz konusu olmadığını vurguluyorlar çünkü kadınların olmaması durumunu söylerken kastettikleri, karşı cins etkileşimiyle kesmeleridir. Nitekim gösterilen hassasiyet (?) aynı cinsle olduklarında ortada yoktur.

Kymeli Atlet

 Heykeli dikkatli inceleyecek olursak bir kolunun olmadığını görüyoruz. Bronzdan yapılmasına karşın kol kısmının olmaması düşündürücü. Gerçekteki tasvirinde kol olmadığı yönünden bir bilgiye rastlamadım. Kolunun olmama sebebi yüksek ihtimalle gerek görülmemiş olması durumudur. Çünkü kişinin eli kolu olmasa bile güçlüdür. Antik Dönem’de kadınlara rağmen böyledir.

 Heykelin yani Koşan Atlet'in günümüzdeki atletlerden birçok farkı bulunmaktadır. Öncelikle günümüzde atletler giyinik yani kıyafetlerle koşmaktadırlar. Çünkü kadınlar da artık atletizmde yer alabilirler. Dolayısıyla çıplaklık kültürü henüz dünyanın hiçbir yerinde normalleşmediği için spor dallarına bağlı olarak gösteriş sergiler. Tutum ve önyargılarımızdan yola çıkarak görüyoruz ki kişi ve kişiler erkek egemen toplumda cinsel organı öne çıkarabilmektedir.

 İzmir Arkeoloji Müzesinde bulunan Koşan Atlet Heykeli kendini gösterir. Dünyanın en eski sporlarından olan atletizm koşmak, zıplamak gibi eylemleri kapsar. Kültürel boyut kapsamında görülen spor dallarımızdan biri olan atletizm günümüzde de oldukça yaygındır. Kültürel boyutlarda da olsa Antik Çağ’da erkek figürlerin kadın figürlerden ön planda olması dehşet vericidir.

 Elimizdeki bilgilerden yola çıkarak özetlemek gerekirse; Antik Çağ’da erkeklerin yürütülmesini sağladığı atletizm modelini gösterenler çıplak sergiler gösteriyordu. Bunların başlıca sebebi kas ve cinsel organ göstermektir. Bu iki organın amacıysa her zaman gücü temsil etmeleri olmuştur (Antik Çağ’da).

Kardelen

kardelen@terapidelisi.com
Genel Yayın Yönetmeni


Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?

Bunları da beğenebilirsin.

TEMA AYARLARI