Çocukları Bilime Katmak İsterken Onların Başına İş Açtık

Çocukları Bilime Katmak İsterken Onların Başına İş Açtık

Editör: Burcu Türkmen

Çocuklar, doğayı, evreni ve çevrelerini keşfettikleri bu yeni dönemde oldukça heyecanlıdırlar ve bazen ebeveynlerini zorlayacak sorular sorabilirler. Bu süreçte, çocukların meraklarını doğru bir şekilde yönlendirmek ve ileride olmak istedikleri alanın temellerini atmak büyük bir önem taşır. Oyuncaklar, bu konuda ebeveynlere önemli bir destek sağlar. İlk oyuncakların tarihi, Milattan önceki dönemlere kadar uzanmaktadır. Bu oyuncakların çoğu, çocuklara bir şeyler öğretmek amacıyla tasarlanmıştır. Örneğin, kılıç, sopa veya yay gibi oyuncaklar, erkek çocukların eğitilmesi için üretilmiştir. Daha yakın bir zamanda, bilimin ilerlemesiyle birlikte, oyuncakların çocukların zihinsel ve motor becerilerini geliştirmede önemli bir araç olduğu anlaşılmıştır. Başlangıçta bu amaçla tasarlanmayan bilim setleri, zamanla eğitimde daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanacaktır. 

Kimya Setlerinin Tarihi

İlk bilim setleri, 18. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Avrupa'da, entelektüel elit ailelerin çocuklarına yönelik olarak üretilen kimya setleri, temel kimya prensiplerini öğretmeyi amaçlıyordu ve basit malzemeler içeriyordu. Sanayi devrimi ile birlikte bilimde önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu gelişmelerden bilim kitleri de etkilendi ve İngiltere'de çocukların eğitiminde kullanılmaya başlandı; ancak o dönemde hala lüks tüketim arasında yer aldığı için halk arasında pek yaygın değildi.

1900'lerin başlarında bilimin daha da yaygınlaşmasıyla birlikte Amerika'da kimya setleri üretimi başladı. 1914 yılında Amerikalı kimyager John J. Porter ve kardeşi Harold Mitchell Porter, "The Porter Chemical" adlı şirketlerini kurdular. Chemcraft adını verdikleri erkek çocuklar için ilk kimya setini ürettiler. Zamanla AC Gilbert Company ile birlikte Amerika'nın en büyük kimya seti üreticileri haline geldiler. Bu iki şirketin yanı sıra, piyasada birçok başka firma da yer aldı.

Kimya Setlerinin Yükselişi

İlk üretim yıllarında, beklenen popülariteyi elde edememiş ve daha çok belirli bir sosyal sınıfla sınırlı kalmıştır. Bunun en önemli nedeni, 1929-1939 yılları arasında yaşanan Büyük Buhran'dır. Bu zorlu dönemde maddi sıkıntı çeken aileler, çocuklarına oyuncak almak yerine öncelikle temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelmişlerdir. Kitler, lüks tüketim olarak algılandığı için maddi zorluk yaşayan halkın büyük bir kısmı bu ürünlere ilgi göstermemiştir.

1940-1950 yılları arasında Büyük Buhran'ın sona ermesiyle birlikte kimya setlerinin popülaritesi hızla artış göstermiştir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da bilim ve eğitim, artık daha geniş bir kitleye ulaşmaya başlamıştı. Birçok aile, çocuklarının daha iyi bir gelecek elde etmeleri için onları eğitime ve bilime teşvik etmek amacıyla bu setleri kullanmaya yöneldi. Çocuklarını bilime yönlendiren aileler, bu kitlerin çocuklarını bekleyen bazı tehlikelerden habersizdi.

1960'lı yıllara kadar üretilen kimya setleri, çocuklar için ciddi tehlikeler barındırıyordu. Sağlığa zararlı kimyasallar, herhangi bir koruma veya talimat olmaksızın çocukların kullanımına sunuluyordu. Örneğin, nişasta testi için kullanılan setlerde bulunan iyot çözeltileri, saf iyotun yutulması durumunda ölümcül olabiliyordu. Ayrıca, sodyum ferrosiyanür, aslında siyanür içeren bir madde olup, demir iyonlarıyla reaksiyona girerek Prusya mavisi adı verilen bir boya üretiyordu. Günümüzde zehir olarak sınıflandırılan sodyum ferrosiyanür, 1950'lerde çocuklar için tasarlanan kimya setlerinde yer alıyordu. Aynı dönemde radyoaktif maddelerin popülaritesinin artmasıyla, çocuk kimya kitlerinin içeriğine bu maddelerin girmesi kaçınılmaz hale gelmişti. Uranyum tozu, spintariskop ile radyoaktif parçalanmanın gözlemlenmesi amacıyla kullanılıyordu, ancak çocukların çıplak elleriyle uranyuma dokunması büyük bir risk taşıyordu. Atom enerjisi veya nükleer enerji setleri ise beklenen ilgiyi göremedi.1960'lı yıllarda ebeveynler ve bilim camiası, kimya setleriyle ilgili çeşitli endişelerini dile getirmeye başladı. Bu endişelerin ardından, Amerika hükümeti 1960 Federal Tehlikeli Maddeler Etiketleme Yasası, 1969 Oyuncak Güvenliği Yasası, 1972'de kurulan Tüketici Ürünleri Güvenlik Komisyonu ve 1976 Zehirli Maddeler Kontrol Yasası gibi birçok düzenleme getirdi. 1970 ve 1980'lerde bu yasaların etkisiyle kimya setlerine olan güven hızla azaldı. Popülaritesi düşen kimya setleri, üreticileri de olumsuz etkiledi; önce 1967'de AC Gilbert Şirketi, ardından 1984'te Porter Chemical Company iflas etti.

Günümüzde ise hala çocukların eğitim aracı olarak kullanılan kimya setleri, belirli sınırlamalar ve geçmişe göre daha kısıtlı kimyasallar ile üretilmeye devam etmektedir.

Nurefsan

nurefsansultanakturk@gmail.com
Üsküdar Üniversitesi


Henüz yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misin?

Bunları da beğenebilirsin.

TEMA AYARLARI