Uyku ve Beslenme

Uyku ve beslenme kişilerin hayat fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde devamı için gereklidir. Üniversite öğrencilerinde ise beslenme kalitesi oldukça düşmekte ve beslenmeleri uyku kalitelerini de etkileyerek sağlıksız bir hayat devamına yol açmaktadır. Uyku ve beslenme kişinin her yaşında gereksinim duyduğu temel bir ihtiyaçtır. Beslenme vücudun yenilenmesi ve fiziksel fonksiyonların yerine getirilebilmesi için gerekli olan enerjinin alımıyla vücuda uygun bir şekilde kullanılmasıdır. Beslenmeden etkilenen en önemli fonksiyonlardan biri uykudur.

Uyku; bir kişinin ses ışık ve bir ortamda olabilecek benzeri uyarıcılarla uyanabileceği bilinçsizlik durumudur, aynı zaman içerisinde gelişen fizyolojik olaylar sonucunda oluşmaktadır. Uyku insan hayatının 1/3’ünü oluşturmaktadır. Bu sebeple kişinin dinlenmesinin ve kendini zinde hissetmesini sağlayacak en önemli yerdir. Kişi kendini dinlenmiş ve zinde hissederek uyanırsa uykusu kaliteli anlamına gelmektedir. Literatüre göre bireyin uykusundan 1,5 saatlik bir kısaltma ertesi gün olan verimliliğin ve uyanıklığında %32 düşüş olduğunu göstermektedir.

Japonya’da yapılan bir araştırmada, rafine ürünlere ve fastfood tüketimine ağırlık veren, düzensiz ve ev dışında öğünlerini tüketen bireylerin kısa uyku süresine ve kötü uyku alışkanlıklarına sahip oldukları gözlemlenmiştir. Uyku kalitesi ve beslenme bireyin sağlık durumları açısından ve sosyal yönden iyi olma hallerindeki temel koşullardan birisidir. Yapılan çalışmalarda uyku süresinin 8 saatten daha az olması beden kitle indeksinde artışına neden olduğu bulunmuştur. Gençlik dönemiyle birlikte başlayan üniversite eğitimi ile kişilerin ailelerinden ve çevrelerinden ayrılması ve yeni düzen kurup buna uyum sağlamaları beslenme alışkanlıkları açısından da bireyi etkilemektedir.

Üniversite öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları ile ilgili yapılan araştırmalarda, bireylerin öğünlerinin saat, sayı ve içeriklerine dikkat etmedikleri, işlenmiş gıdalar, poğaça, sandviç, simit veya fastfood gibi hazır besinleri daha çok tükettikleri, olumsuz yurt koşulları nedeni ile beslenmelerinin yetersiz kaldığı, ekonomik şartların kısıtlılığından dolayı sadece karınlarını doyurduklarından dolayı kronik hastalıklar ve yeme davranış bozuklukları için risk grubu oluşturdukları belirtilmektedir. Üniversite öğrencilerinin ders yoğunlukları nedeniyle öğün atladıkları da görülmüştür. Literatüre göre öğün atlamak yemek yemedeki saatlerin gecikmesiyle uyku saatine yaklaşmasına bu da uyku kalitesindeki düşüşe neden olmaktadır.